Toefl ve Gre üzerine uzun uzun yazmayacağım, çünkü internette o kadar çok kaynak var ki benim bir şeyler yazmam pek bir şeyi değiştirmeyecek. Sırf ekşisözlükte bir dolu insanın sınav tecrübesi mevcut, üşenmeden okuyunuz efem.

TOEFL


TOEFL sizin (yabanı olduğunu varsayarak) İngilizce'ye hakimiyetinizi ölçer. Çok fazla yardırmanızı beklemez. Okullar İngilizce öğretmeni aramadığı için belli bir puandan sonrasını önemsemez (çok mükemmeliyetçi bir okul değilse, belli olmaz tabii.) Ben başvuru komitesinde değilim tabii de bir çok arkadaşım böyle söylüyor.

Daha önce Singapur'a exchange'e gidebilmek için TOEFL'a girmiştim, sırayla 29 21 18 27 olmak üzere toplam 95 puan yapıp çıkmıştım. 1 hafta youtubetaki beleş notefull videolarından çalışıp gitmiştim. O testle ilgili yazım

Bu sefer iki hafta çalışıp girdim. Yine internetten beleş videolara baktım ama Barron'un deneme sınavlarında listening ve speaking'in tamamını çözdüm. Bir 8 deneme bitirdim sanıyorum. TOEFL'ın verdiği bedava denemeleri de çözdüm. Writing bir gün çalıştım. Reading ise hiç çalışmadım gerek yok diye. (Varmış)

ÖNEMLİ! YÖK Özel kurum ve üniversitelerde girilen TOEFL sonuçlarını Türkiye'deki üniversitelerde geçerli görmemektedir çünkü eşeğin semerinden dolayı. O yüzden DEVLET ÜNİVERSİTELERİNDE GİRİN SINAVA.

Sırayla performansım ve önerilerim:

Reading: Hiç çalışmadım fakat çalışmadığım için zaman yönetimini iyi yapamadım, dört paragraf çıktı, ilk iki paragrafta çok fazla düşündüğümü farkedince üçüncü paragrafı aceleye getirdim, üçte acele edince dördü de rahat rahat yaptım. Şansım yaver gitti herhalde ki 29 aldım. Yorumum: sınavdayken bu kısım çok zor gözükür ama değildir, ders kitabı ve makale okuyan kişiler gayet rahat yapar. Üniversite son sınıf öğrencisi için sıkıntılı bir bölüm değildir. Bir iki deneme çözüp gidin yine de. Diğerlerinin çalışması gerekebilir ama.

Not: Readinge erken başlarsanız bir sürü kişinin "DESCRIBE THE CITY YOU LIVE IN!!!!111!!" diye bağırmasına maruz kalırsınız çünkü bitmiyo bunların ses testi. Çok geç kalırsanız dinleme yaparken başkalarının speakingine maruz kalabilirsiniz. (ilk başlayan kişiden on dakika sonra demek geç demek) O yüzden biraz geç başlayın. Sessizlik olduğu anda başlayın.

Kelimeler çok zor değildir ama yine de kelimelere bakın. O sık rastlanan TOEFL kelimelerinden illa çıkıyor, çok gördüm.

Listening: Geçen sene anca 21 almıştım, bir tane bölümde belli bir süre sonra kayış kopmuştu çünkü çok sıkıcı ve zor bir konuydu. Bu sefer çok deneme çözüp gittim. İki tane yurt dışı tecrübesinden sonra tabii bu bölüm daha kolay oldu. Size de öneririm bol deneme çözmeyi. Ayrıca internetteki videolarda not alma kalıpları var onları kullanın mutlaka zaman kazandırır. Yalnız dikkat edilmesi gereken bir nokta var ki bu bölümde dinleme becerileri kadar odaklanma becerisi de önemli. Anlatan konular öyle durmadan dalıp gitmeden dinleyebileceğiniz konular değil. Bunun üzerine gidin. Ben gerçek sınavda bir kere dalıp gittim bir tane soruyu bilemedim sanırım o yüzden. 29 aldım sonuç olarak.

ÖNEMLİ! Bazı test merkezleri reading sırasında ses duymamanız için işçi kulaklığı verir. Listening sırasında bu kulaklığı çıkarıp sesli kulaklık takmayı unutmayın! Bir arkadaşım unuttu listeningi battı o yüzden söylüyorum.

Speaking: En zor kısım. Burada artık anladım ki püf noktası şu: konuşacaksın, akıcı değil yavaş ve kontrollü konuşacaksın ve kitlenip kalmayacaksın. Sürenin tamamını planladığın konuşmaya ayıracaksın ve doğaçlamaya yapmayacaksın. Demek istediğim şu; altta paylaştığım TOEFL Speaking Teacher'ın videolarına bakınca anlayacaksınız zaten de, dinleme yaparken ve size verilen 15 saniyelik sürede tüm konuşmanın ana hatlarını çıkarıyorsunuz ve konuşmaya başlıyorsunuz. Eğer tüm süre boyunca bu plana sabit kalarak süreyi doldurursanız kitlenme veya saçmalama ihtimaliniz yok. Benim durumumda şöyle oldu: ben eğer yavaş konuşursam (aynı yavaş okumada olduğu gibi) çok fazla düşünüp ıııılıyorum ve iğrenç konuşuyorum. Kendimi hızlı konuşmaya zorlarsam gayet akıcı konuşuyorum ama bunu yapınca da düşünerek değil omurilikten konuştuğum için çok kullandığım İngilizce kelimeleri RAM'den çekip kullanıyorum sadece ama karmaşık şeyler söyleyeceğim zaman harddiskten çekmem gerekiyor yani kelime bulmak uzun sürüyor. Dolayısıyla böyle bir tablo çıkıyor ortaya:

Olması gereken:

(-: konuşma .: bekleme veya ıılama.)

----.... ----.... ----.... ----.... ----.... ---

Aslında olan:

----- ----- ---- -----...................----- ---- --............................???asdadaafafasdfa (panik!) tühsürebitti.

(Ayrıca ııılamayın. Amerikalılar ummlar. Okunuşunu yazdırmayın bana.)

Bir de benim taktiğimin başka dezavantajı da şu: eğer kitlenmezseniz ve akıcı bir şekilde konuşmayı bitirirseniz zamanınız artıyor. E tabi artan zamanı planlamadığınız için başlıyorsunuz doğaçlamaya. Ben Türkçe doğaçlama yapsam saçmalarım, İngilizce'de ne yapayım.
Benim 0 aksanlı konuşan, yurt dışı tecrübesi benden daha az olan arkadaşım 29 aldı, ben 22 aldım. O arkadaş Türkçe konuşurken de tane tane ve düşünerek konuşuyor, ben ise Allah ne verdiyse yardırıyorum, düşündüğüm hızda konuşmaya çalışıyorum, böyle oluyor. Özetle diksiyon da önemli bu bölümde. Tane tane, kontrollü ve doğaçlamadan konuşmaya bakın.

Writing: Readingle aynı şekilde, İngilizce eğitim veren üniversitede dört-beş sene geçirmiş kişi burada sıkıntı yaşamaz. Notefulldaki kalıpları ve zaman yönetimi planlarını inceleyin. Neyden bahsettiğiniz belli olsun bir de, şiirsel ama dağınık şeyler yazmayın. Her body paragrafın sonunda "işteee bu yüzden x cümlesini haklı buluyorum." lafını gediğine koyamıyorsanız bir yerlerde hata yapıyorsunuz demektir. Geçen yıl İngilizce'de araştırma konum çıktığı için 27 aldım, bu dönem nispeten zor bir konu çıktı 26 aldım, çok da önemli değil.

Notefull: https://www.youtube.com/user/NoteFulldotcom
TOEFL Speaking Teacher: https://www.youtube.com/channel/UCL0ZOT3eKp4RvKcQyBZJ4bw

GRE

Greye genelde benim gibi yüksek lisans / doktoraya başvuracak kişiler girer, TOEFL gibi bankadan fazladan maaş almak için girenleri göremezsiniz. O yüzden talep daha az, dolayısıyla arz daha azdır ve koltuk bulmak zor olabilir. Zamanında kaydolmaya dikkat edin.

Ben girerken Ankara'da her yer doluydu uçakla İstanbul'a gidip girdim. Sonra baktım ki yeni yerler açılmış. Çok da erken kaydolmamak gerek demek ki.

GRE neden var, kim niye bu sınavı uydurduktan sonra "Oğlum bak bütün üniversiteler ileride bunu şart koşacak." demiş bilmiyor ama kabaca diyebilirim ki bu sınav sizin makale okuma yatkınlığını ölçer. Bilimsel makalelerde kullanılan kelimeler cümlenin anlamını muallakta bırakmasın diye bir anlamı verecek en iyi kelimelerin kullanılmasına çalışılır. Bu da ağdalı bir dil kullanımına neden olur. Çok basit bir örnek verecek olursam, bilimsel bir makalede "Sonuçlarımız çok iyi!" denmez. İyiyse nasıl iyi, hangi bakımdan iyi? "Sonuçlarımız çok tutarlı!" denir veya "Sonuçlarımız ümit vaadediyor." denir veya "Sonuçlarımız beklenildiğinden de iyi!" denir.

Bu yüzden makale yazacak kişilerin iyi bir kelime haznesine ve tabii bu makaleleri anlayacak iyi bir okuma anlama yeteneğine sahip olmaları gerekir.

GRE'nin bu beceriyi ölçen kısmı GRE Verbal Reasoning'dir. Kelime ve paragraf soruları sorulur.

Bu makaleleri okurken kişinin temel Matemati bilgisine sahip olması gerekir (bölümü ne olursa olsun) ki makaleleri okurken paso lise defterlerini karıştırmasın. Aynı zamanda okurken Matematiksel kısımları yanlış anlayıp sonra makalenin başına dönerek verimsizlik yapmasın, akıllı olsun.

Bu yüzden GRE Quantitative Reasoning bölümü mevcuttur. YGS MAT1 / eski ÖSS soruları sorulur.

Bir de Analytical Writing bölümü vardır bu da kişinin hem yazma hem de verilen makaleyi eleştirme becerilerini ölçen iki bölümden oluşur.

Benim performansım ve öneriler:

GRE'ye bir hafta çalıştım hatta daha az. GRE Verbal için birinci sınıfta ve 3. sınıfın yazında memrise.com'dan kelime ezberledim fakat pek deneme çözmedim çünkü deneme çözerek kelime ezberlemek memrise.com'dan ezberlemekten daha verimsizdi ve paragraf soruları kolay gözüküyordu. Quantitative ise bildiğimiz YGS sorularıydı. 5-6 tane falan deneme çözdüm sanıyorum. Yalnız hep  5-6 tane yanlışım çıkıyordu 40 sorudan, dedim noluyoruz. Girmeden önce ümitsizlik almıştı başımı.

Sınava girdim

Verbal: memrise.com'dan şöyle bir şey yapmıştım, aç gözlülük edip 4700 kelimelik "SAT Comprehensive" kursuna kaydoldum. En fazla 1500'e falan gelebildim. Eş anlamlı kelime sayısı çok fazla olduğundan belli bir süre sonra kelimenin anlamını değil de bende bıraktığı etkiyi söyleyebiliyordum. 1500'ün 500'ünü sorsan adamakıllı cevap veremem. Açgözlülük etmeyip sadece "Most Frequent GRE words" tarzı kurslara kaydolaydım iyiydi.
Bu muallakta olan kelimeler sınavda başımı yaktı. Kelimeleri bilemediğim gibi çok düşündüğümden vakit kaybettim. İkinci testte son iki paragrafa geldiğimde 2 dakikam mı ne kalmıştı. Bir tanesini hızlıca okuyup işaretledim ama sonuncusunda biraz sallamam gerekti. 3 verbal testi geldi ama anlaşılan 2.yi saydılar. Verbaldan 152 aldım ki benim gibi birinin 160 alması lazımdı bu bölümden.

Quant: Deneme çözerken bir an önce kurtulayım edasıyla çözüp ayrılan sürenin yarısını arttırarak çözüyordum. Gerçek sınavda soruları ikişer kez okuyup, yaptığım çözümü de defalarca kontrol ettim. Testi bitirdim geri döndüm bir daha çözdüm. Bundan sonra yine zaman vardı, yine geri döndüm. Bu kadar kontrollü olunca da ful çektim. Yalnız mutlaka bilmediğiniz kelimeler çıkacaktır o yüzden sınavdan önce 5-6 kez test çözün.Ayrıca sorular testlerdekinin aynısı çıkıyor neredeyse. Hiç şaşırtmıyor.

Writing: Writing'e hiç çalışmadım çünkü aynı TOEFL'daki gibi son sınıf öğrenci olmama güvendim. İlk kompozisyonda ne yazdığımı hatırlamıyorum bile. İkinci kompozisyonda yani eleştiri kısmında biraz dağınık yazdım, bulduğum mantıksal çelişkileri yazıp niye öyle olduğunu (gerekirse örnekle) açıklayıp geçtim. Fakat okuyan kişiler benim bu aşırı pratik tavrımı beğenmemiş olacaklar ki bana 3.0 verdiler ve bana felsefeden A A- veren hocalarımı da bana "Çok iyi yazar." diye referans veren felsefe hocamı da yalancı çıkardılar. İlginç.

Yorumum: Bu öyle çok da uzun uzun çalışmaya değecek bir sınav değil gibi gözüküyor. Verbaldan en sık kelimeleri çalışın bu yeterli. Quanttan deneme çözüp YGS günlerinizi yaadedin. Writingte de pratik yapın, benim gibi ense yapmayın. Okulda sevdiğiniz İngilizce hocaları varsa yazdıklarınızı onlara götürebilirsiniz.

İki sınav için de geçerli: bunları yazın halletmeye bakın. Okul zamanı uğraşılmıyor.

SONUÇLAR

TOEFL için de GRE için de skorların üniversitelere gitmesi 2 hafta (azami sınav notlama süresi) + 4 hafta (sınav gönderme süresi) olarak tahmin edilir. TOEFL genelde 10 günde falan açıklanır yani o kısım doğru. Fakat Amerika'dan Amerika'ya sınav göndermek o kadar sürmez. Zaten okullar da sizin resmi skorunuzun gelmesini beklemez. Sınava mutlaka erken girin çünkü  sınava dersler yoğunlaşmışken hatta final haftanızda girerseniz işler sizin için pek iyi olmaz, ayrıca erken girince çuvallarsanız ikinci kere girme şansınız olur (iki sınav arasında 3 hafta geçmesi gerekli diye biliyorum, aynı ay içinde giremiyorsunuz ayrıca). Fakat ola ki skor gönderme geç kaldınız, çok da paniğe düşmenize gerek yok. Fakat 100$'lık başvuru ücretini riske atmak da iyi bir fikir değil.