Selamlar. İlk defa bir yazım tamamen "kopyala-yapıştır" dan ibaret olacak. Çünkü yazmaya niyetlendiğim yazıyı benden daha önce birileri yazdı. Hatta bu yazıdan ben de nasiplendim bir yıl önce. Gerçekten müthiş bir yazı. Aslında şimdi tekrar okuyunca farkettim ki bir çoğunu farketmeden blogta kullanmışım. Yazı aklımda kalmış.

Selam sana Ordu Gölköy Anadolu İmam Hatip Lisesi!

Kaynak: http://mebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/52/07/191849/icerikler/sinav-nasil-kazanilir_381375.html

ÖĞRENCİ SINAVI MAYIS AYINDA KAZANIR
Mayıs ayı, öğrenci için bir bahar değildir. Kendisini, Mayıs ayında baharın çarptığını düşünüp, derslerin peşinden koşmayı bırakmasıdır. İşte asıl sorun da budur.
Mayıs ayında dersi bırakan, çalışmayan, ne yapacağını bilmeyen ve yanlışlarında ısrar eden, çok sayıda öğrenci tipi çıkar karşımıza.
Oysa Mayıs ayındaki kopmayı engelleyen eğitimci de, kurum da, aile de başarıda büyük bir pay sahibi olacaktır.
Mayıs ayı geldiğinde, öğrencinin “zaman kalmadı” psikolojisine kapılarak, düşüncelerini tek bir noktaya toplayamaması, onun öğrenmesinin önündeki en büyük engel olacaktır.
Bu psikoloji ile öğrenci, dersleri tekrar mı edeyim, yoksa sadece eksik olduğum konulara mı çalışmalıyım düşüncesine saplanır kalır.
Mayıs ayında öğrencinin elinde adeta bir büyüteç vardır. Öğrenci bu büyüteçle sorulara bakar ve soruları gözünde büyütür. Diğer yandan sınava giren arkadaşlarına da büyüteçle bakar.
Ancak, kendisine bakarken elindeki büyüteci bırakır ve kendisini, bilgisini, doğru yaptığı soruları çıplak gözle değerlendirir.
Yani Mayıs ayında öğrencide ters orantılar yaşanmaya başlar. Soruları gözünde büyütürken, kendisini küçültür, kendisini yetersiz görürken arkadaşlarını daha yeterli bulur. Bilgilerini küçümser, eksiklerini gözünde büyütür.
Mayıs ayında öğrenci, “sınava daha çok var” düşüncesi ile sınav geldi psikolojisi arasında gidip gelir.
Bu psikoloji, onun çalışmasını azaltması ve çoğaltması şeklinde kendisini ortaya koyar.
Öğrencinin, sınav bir an önce olsa da kurtulsak düşüncesi, onun, başarısızlık korkusu yaşadığı anlamına da gelir, dinlenmeden çalıştığı için yorgun düştüğü anlamına da.
Sınava daha çok var, düşüncesi ise net olarak, sınavdan ve alınacak olan sonuçtan çok korkulduğunu gösterir.
Mayıs ayı öğretmenlerin de yorgun olduğu ve öğrencileri testlere yönelttiği aydır. Bu tarz bir çalışma öğrenci için de çok kolay olduğu için yaygın olarak tercih edilen çok yanlış bir uygulamadır.
Oysa Mayıs ayı %70 eksik konulara çalışmakla, %30 da öğrenilmiş konuları, konuları tekrar etmek ve test çözmek şeklinde değerlendirilmelidir.
Aslında Mayıs ayında öğrencideki psikolojinin temelli “konular bitti” mantığı üzerinden gelişir. Oysa konuları bitiren öğretmen, öğrencinin konuları bitirmesi için, daha o konuya çok sayıda uygulama ve tekrar yapması gerekmektedir.
ÖĞRENCİ BİLDİĞİ KONUYA NASIL ÇALIŞMALI?
Öğrencinin, bildiği bir konuyu aynı kapasitedeki ders notlarını okuyarak çok sık tekrar etmesi durumunda kafasındaki bilgi matlaşır ve bilgiye karşı duyarsız hale gelir.
Bunun için öğrenci bildiği konulara çalışırken şunlara dikkat etmelidir:
1. Konu tekrarına geçmeden önce mutlaka o konuyla ilgili 10 soruluk bir test çözüp o konunun hangi noktalarındaki bilgisinin zayıfladığını saptamalıdır. Yani teste adres sormalıdır.
2. Bu testten sonra hemen, o sorulardan hareketle o konuyu tekrar etmelidir.
3. Tekrardan sonra yine küçük bir test çözerek bilgiyi pratiğe dökmelidir.
Yani;
Test – Konu – Test sırasını kullanmalıdır.
ÖĞRENCİ EKSİK KONULARA NASIL ÇALIŞMALI?
Öğrenci eksik olduğu konulara asla test çözerek çalışmaya başlamamalı.
Öncelikle, o konuyu çok geniş bir şekilde çalıştıktan sonra hemen bir test çözmelidir.
Bu testlerde çıkan yanlışlarını iyi inceleyip tekrar o konuya çalışmalıdır.
Konuyu ikinci kez okuduktan sonra, yeni bir test daha çözmelidir.
Yani;
Konu – Test – Konu – Test sırasını kullanmalıdır.
ALTIN GOL ATMAYINIZ
Öğrenciler ya dersanelerin deneme sınavlarında, ya da dersane kuruluşlarının (ÖZDEBİR, TÖDER gibi) sınavlarında yüksek bir puan alarak girecekleri sınavdaki başarılarını önceden ilan etme peşinde koşarlar.
Öğrenci bu tür sınavlarda ya çok iyi bir puan alıp altın gol atar ve maçı, yani çalışmayı bırakır ya da kötü bir puan alıp, altın golü yiyip, maçı yani çalışmayı bitirir.
Oysa öğrenciler şunu çok iyi bilmeliler ki, bu ÖZDEBİR – TÖDER gibi kuruluşların yaptığı sınavlarda birinci olanlar, hiçbir zaman gerçek sınavda birinci olamamışlardır bugüne kadar.
Deneme sınavının adı ne olursa olsun, orada aldığınız sonuçlar asla, gerçek sınavın sonuçlarının kesin habercisi olamaz. Bu sınavlar sadece konulardaki eksikliğinizi gösterir. Bu sınavlar, adeta bir antrenmandır ve bundan öte de bir şey değildir.
Mayıs ayı, eğitimciler ve aileler tarafından, çok iyi analiz edilmeli. Bu aydaki öğrenci tepkileri dikkatlice incelenmeli.
Özellikle bu aylarda öğrenci motivasyonu ve doğru çalışma yollarının öğrenciye anlatılması çok önemlidir.
Bu aylar rehberliğin en önemli olduğu aylardır. Çünkü bu aylarda öğrencilerde sorun acilleme eğilimi yüksek olur.
Sorun acilleme, sınav günü ortaya çıkabilecek aksiliklerden oluşan bir koleksiyon yapıp, kafanın sürekli bunlarla meşgul olmasıdır.
Öğrencilerin rehberlik servislerinde sürekli olarak bu tür konuları gündeme getirmesini, rehber öğretmenler, sadece onları öğrenme ve çalışma programına çekerek engelleyebilirler. Rehber öğretmen öğrencinin bu kaygılarını sadece iyi bir çalışma ve konuları öğrenme yoluyla kafasından sileceği gerçeğini bilerek hareket etmeli ve ona kolay öğrenme programı yapmalıdır (Köşe Yazılarımızdaki Öğrenme Programı Yapmak adlı makalemize bakınız).
Öğrencinin, sanal sorunu dediğim, sınav günü aksilikler senaryosu”nu, öğrencinin de farkında olmadan, onun zihnini derslerle meşgul edecek bir rehberlik hizmeti verilmelidir.
Zaman nasihat ve sonu çalışmaya, öğrenmeye çıkmayan yolları göstermek zamanı değildir.
Zaman öğrenci konu eksiklerini nasıl giderir, başarısız olduğu derslerdeki başarısızlığının nedeni nedir, neler yapılmalıdır. Konu mu çalışmalı, test mi çözmeli, ne kadar konu tekrarı yapmalı, evde ne kadar, dersanede ne kadar çalışmalı gibi sorulara doğru yanıtlar ve doğru çözümler bulma zamanıdır.
Değerli veliler, değerli öğretmenler ve rehber öğretmenler, öğrenci sınavı Mayıs ayında kazanır ya da Mayıs ayında kaybeder. Çok dikkatli olalım.